Yükleniyor
Anaokul yaşı

Eyvah anaokul yaşı geldi mi?

Küçüçük bebeğiniz artık biraz sosyallik istiyor, evdeki oyunlar ona yetmiyor, akranlarını görünce yanlarına koşturuyor… Oyun grupları, hafta sonu aktiviteleri derken sıra geliyor anaokuluna. Anaokul yaşı geldi mi, kaç yaşında başlamalı, kaç saat gitmeli, nereye gitmeli?

Günümüz dijital çağında her şeyi araştıran merak eden ve en doğru bilgiye hemen kavuşmayı isteyen annelerin en büyük kaygılarından biri de çocuğum hangi yaşta anaokuluna gitmeli? Bu kaygıyı, hangi okul en popüler eğitimi veriyor, en doğru eğitim modeli -yaklaşım hangisi, takip ediyor. Aslında, sürecin en başında annede bir stres oluşmaya başlamış oluyor sonra sırayla referans okullar geziliyor, elemeler yapılıyor evde konu eşlerle ve büyük ebeveynlerle paylaşılıyor ve ortada karar verilmesi gereken önemli bir konu ve cevap bekleyen bir sürü soru oluyor. Burada hemen şunu belirtmek isterim ki bu endişe çocuğunuz tarafından hissediliyor ve “Acaba ne oluyor? Annem neden endişeli? O endişeliyse bir tehlike var ve ben de endişelenmeliyim” durumunu yaratıyor.

Burada ebeveynlere ilk önerim bu süreci doğru olarak yönetmeleri. Yani önce bilmemiz gereken ilk şey bu süreçte onların da neler hissettikleri…

0-3 YAŞ ve ANNE-ÇOCUK BİR BÜTÜNDÜR

Bebek; doğar doğmaz onun bakımını sağlayan, yaşamsal ihtiyaçlarını gideren kişiye, annesine yönelir. Bu kişi yoksa yaşama şansı da yoktur ve bu durumda yokluk, ölüm algısı olarak hissedilir. Yaşamın ilk 3 yılında (bu süre bazen 5 ya da 7 yıla kadar uzayabilir) temel ihtiyaç olan anneye güven bebek ve anne arasında sağlam bir şekilde oluşturulmalıdır. Çocukta kaygı uyandırdığı tespit edilen uyaranlardan mümkün olduğunca uzak durulmalıdır. Bu dönemde bebeğin güvenli bir çevreye ihtiyacı vardır ve onun bu emniyeti hissetmesi için tüm temel ihtiyaçlarını karşılayan kişinin ve mekânın değişmemesi istenen şeydir. Bu süreçte oluşturulan güvenli bağlanma çocuğun bir sonraki dönemde yaşayacağı süreci etkiler. 0-3 yaş arasında, zorunda kalınmadıkça çok uzun saatler bebeğinizden ayrı kalmamanız en doğru olandır. Unutmayın yaşamın ilk yıllarında bebeklerin duyu gelişimi desteklenmelidir ona bol bol sarılıp, dokunup kucağınızda vakit geçirmeniz önemlidir.

Çocuk 2.5 yaşına geldiğinde anne de yavaş yavaş kendine vakit ayıracağı zamanlar yaratmalıdır. Birlikte ebeveynli oyun gruplarına giderek çocuğun akranlarıyla vakit geçirmesi sağlanabilir ve böylelikle çocuk bir sonraki döneme hazırlanmış olur.

OYUN ÇAĞI (3-6 YAŞ)

3 yaş itibarıyla oyun çağı dediğimiz dönem başlar. Çocuk artık oyunla hayatı deneyimlemeye başlayacaktır ve bu dönem birçok yeni duyguyla birlikte kendini ve çevresini keşfettiği bir yolcuğun başladığı dönemdir. Diğer bir adıyla “okul öncesi” dediğimiz (36-72 ay) bu dönem çocuğunuzun anaokul yaşı için en uygun olduğu, okula başlayabileceği zamandır. (2018-2019 eğitim döneminde zorunlu eğitim artık 4.5 yaşta yani 54 ay itibarıyla başlamış olacaktır.) Bu süreçte çocukların dil gelişimleri önem kazanmakla birlikte, paralel oyunların dışında oyun kurabildikleri, akranlarıyla birlikte oyun oynarken hayal dünyalarını hayatla birleştirerek kendilerini ve hayatı deneyimlemeye başlarlar.

Anaokul yaşı gelen çocuk, oyun sırasında birçok kazanım sağlar, oyun sayesinde kendisine verilen rollere göre sözel ve sözel olmayan iletişim becerilerini pratik eder, oyuncak paylaşmak, beklemek, empati kurabilmek gibi birçok davranış biçimlerini geliştirir. Oyun çocuklar için bir gerekliliktir, bunu asla unutmayalım.

OKULA BAŞLAMA SÜRECİ İÇİN TAVSİYELER

  • Oryantasyon sureci 1 ila 6 hafta arasında çocuktan çocuğa değişkenlik gösterebilir, bu süreçte okula başlama, aşamalı olarak gerçekleştirilmeli. Önce bir saat, sonra yarım gün sonra tam gün olarak başlatılmalıdır.
  • Bu dönemde ebeveynler olarak sizin tutumlarınız çocukta güven oluşturma aşamasında çok önemli. Ebeveynlerin kaygı, stres endişe gibi duyguları çocuk tarafından hemen hissedilir. Bu gibi durumda aile bu duygularını sözsel olarak dile getirmese bile çocuklar hisseder. O yüzden sizin okula ve öğretmene duyduğunuz güven hissi bizler için çok yardımcı olur.
  • Çocuklarda bu yaşlarda zaman kavramı tam olarak oluşmadığından, onları okuldan alış saatiyle ilgili soyut cümleler içeren telkinler yerine “seni yemekten sonra ya da uykudan sonra alacağım” gibi cümleler kurmanız gerekir.
  • Bu dönemde evden getirebilecekleri kendilerine ait bir nesne çocuğun kendini iyi hissetmesine yardımcı olur.
  • Özellikle çalışan annelerin, çocuğu okula bırakırken zaman zaman suçluluk duygusuna kapıldıkları gözlemlediğimiz bir durum. Bu duygunun, oryantasyon surecini olumsuz etkilediğini özellikle belirtmek isterim. Siz ne kadar rahat ve huzurlu olursanız, bu süreç o kadar kolay ve sorunsuz geçer.

(Okul seçiminde tabii ki kararı etkileyen bir sürü değişken var, esas öncelik ise seçtiğiniz kurumun MEB’e ya da sosyal hizmetlere bağlı bir kurum olup olmadığının sorgulanmasıdır.)

Cevap yaz