- İstatistikler: 0
- Yayınlandı: 28 Mart 2019
Çocuk ve ekran süresi
Anne-babalar özellikle çocuklarının yaşlarına göre ekran süresi belirlemekte zorlanıyor. Ben hem okuduklarımdam hem de iç sesimden kendimce bir yöntem belirledim.
Yaşlara göre ekran süresi, sosyal medyadan sıkça gelen sorulardan biri… Bir yanda bu konuda katı kuralları uygulayabilen ve 3-4 yaşına kadar çocuğu ekrandan uzak tutan aileler, öte yanda ekran karşısında büyüyen bebeler ve bir de ortada kalanlar… Biz mesela ortada kalanlar grubundayız. Biraz hayat görüşümle de ilgili tabii bu. Dengeyi severim. Ben nasıl ilerledim? Küçük notlar halinde toparlamaya çalıştım. Umarım sizlere de faydalı olur.
– 18 aylık olana kadar 0 ekran
– 18 ay sonrası TV’de reklam içermeyen çocuk kanallarını süreli olarak izleme. Youtube’u tv ekranına yansıtarak çocuk şarkıları (Türkçe, İngilizce hatta İtalyanca) ya da yaşına uygun kısa animasyonlar izletme
– 32 aydan sonra çizgi filmler, şarkılar vs. Tablet nadir olarak eline alabildiği bir şey haline geldi.
– 36 ay sonrası belli sürede tablet izleme izni. Ama yalnız bırakmadan, yanımızda ve kontrollü (Youtube Kids diye bir uygulama var, onu indirdim. Reklam ve kafasına göre başka videolara atlamıyor)
– 4 yaş olmak üzere biz yine tabletten Youtube’u tamamen sildik ve Youtube kids izliyor ki o da süreli. Zaman kavramı olmadığından ben 15-20 dakika dolunca “sonuncuyu seçer misin birazdan süre bitiyor” diyorum. O da bana sonuncuyu seçtiğini belirten bir işaret (aramızda yarattık) yapıyor ve gerçekten de ondan sonra bırakıyor.
– Tablet ya da tv izni verdiniz ve süresinin geçmesini istemiyor ve de krize de sebep olmak istemiyorsanız, kapatmadan önce bir öneriyle gidin. “Haydi birlikte lego yapalım mı?”, “Bebeğini yıkamak ister misin?”, “Kek yapmaya ne dersin?” gibi… Eğer ekranla sağlıklı bir ilişkisi varsa, bu teklifleriniz her zaman için ona daha cazip gelecektir.
Bu arada bu süreçlerin hepsinde o salondayken arka planda da tv açık olmadı. Bence bu da önemli. Arkada oynayan bir cinayetli dizi, haberler vs çocuğun bilinçaltına direkt yazılıyor.
PROF. DR. YANKI YAZGAN NE DİYOR?
Yukarıda kendi deneyimimi paylaştım. Ama size bir de Prof. Dr. Yankı Yazgan’ın, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’ndan çıkan “99 Sayfada Bebeklikten Çocukluğa” adlı kitaptan bir alıntı yapmak isterim. Kitaptaki söyleşiyi yapan Didem Ünsal soruyor, Yankı Yazgan yanıtlıyor.
Çocuk ve televizyon konusunda konuşmadık hiç. Sizce televizyon sanık durumunda mıdır?
Duruma göre değişir. Televizyon konuşma gecikmesi olan 3 yaşında bir çocuk için iletişimi iyice kısıtlayacağından ötürü hiç seyretmesini istemediğimiz, neredeyse yasakladığımız bir aygıt. Bu tür bir zorluk yaşamayan, gelişimi yolunda ve aynı yaştaki bir başka çocuğun günde 30-45 dakika arasında, küçük çocuklara yönelik programları izlemesinde yarar bile görebiliyoruz. Teknoloji ürünleri başta olmak üzere, modern hayat unsurlarına ruh sağlığı açısından yaklaşım ilkesi basitçe şöyle: Çocuğun duygusal sosyal gelişimine katkısı nedir? Televizyon ana-baba ile çocuk arasındaki ilişkinin kalitesini etkiliyor mu? Bunun cevabını bulmak ve planı, öneriyi ona göre yapmak gerekiyor.