Yükleniyor
Okul fobisi mi okul heyecanı mı

Beş adımda okul fobisini yenin

9 Eylül pazartesi günü okullar açılıyor. Kimileri anaokulun kimileri ise ilkokulun ilk günlerinin telaşında… Aman dikkat, okula başlama heyecanı çocuğunuzda okul fobisi haline dönüşmesin. Bu konuda ebeveynlere düşen görevleri Klinik Psikolog – Sosyolog Müjgan Pekçetin’e sorduk. Pekçetin konuyu “Anneyiz Anneleri” için beş başlıkta özetledi.

Yeni bir okul dönemi başlıyor. Bu yeni bir düzen ve yeni bir sosyal çevre demek. Aynı zamanda da bir sürü yeni ve belirsiz durum da demek… Belirsizlik durumunda belli bir düzeyde kaygı oluşması beklediğimiz bir duygu. Ancak bu kaygı durumunun “belli bir düzeyi” aşmasının önüne geçmemiz gerekir. Çocukların belirsizliğe karşı mücadelesinde ve bu durumun okul fobisi olarak görülmemesi için ebeveynlerinin yardımına ihtiyaçları vardır. Tabii bunun için ebeveynlerin kendi kaygılarının farkında olması ve bu durumu yönetebiliyor olması gerekir.

Okul fobisi olarak tanımladığımız ve okula başlama heyecanının yaşandığı bugünlerde ortaya çıkan duygunun çocukları etkilememesi için hatırlanması gereken birkaç önemli noktayı paylaşmak istiyorum:

1) KAYGINIZI YANSITMAYIN

Yeni bir döneme başlanacağı düşüncesi ailelerde de kaygı oluşturur. Anne baba için de rahat dönem bitmiştir ve sorumluluklar artacaktır. Ayrıca ailelerin, çocuğun okul başarısının yüksek olması beklentisi de aileleri zorlayan önemli bir faktördür. Bu durumda anne babalar yeni dönemin gerekliliklerini, çocuğunun okul başarısının onlar için ne demek olduğunu kendi zihinlerinde değerlendirmeli ve kaygılarını makul düzeyde tutmanın yollarını aramalıdır.

2) ÇOCUĞUNUZU HAZIRLAYIN

Okula ilk kez gidecek olan çocuğa okul ortamının tanıtılması, çocuğun okulda ne gibi şeylerle karşılaşacağı, neler yapabileceği, okulun zorluklarının neler olabileceği olumlu bir dille anlatılabilir. Okula devam eden çocuklar için de çocukla başlanacak okul dönemi hakkında sohbet edilip yine okulda nelerle karşılaşabileceği hatırlatılabilir.

3) OKULDAKİ ZAMANINA DEĞER VERİN

Okul günleri sonrası çocuğun gününün nasıl geçtiğinin bir sohbet edasında sorulması, hem ebeveyni hem de çocuğu rahatlatabilir. Bu sohbet anne babanın çocuğu hakkında bilgi almasını sağlarken, çocuk gününe anne babası tarafından değer verildiğini, dolayısıyla kendisine de değer verildiğini hisseder.

4) SOHBETLERİNİZİ ÖNEMSEYİN

Çocuğun sosyal olarak okul ortamında rahat olup olmadığı günlük sohbetler esnasında izlenebilir. Çocuğa örnek olarak, arkadaşlarıyla arasının nasıl olduğu, okulda kimleri sevdiği, öğretmeniyle neler yaptığı sorulabilir. Eğer çocuk, rahatsız olduğu bir durum varsa, sorulara kaçarak ve çekinerek kısa cevaplar verebilir ya da rahatsız olduğu durumu heyecanla anlatabilir.

5) OKUL BAŞARISI TAKINTI OLMASIN

Çocuğun “okul başarısı” algısının nasıl olduğuna bakmak gerekir. Katı bir başarı isteği çocuğu olumsuz yönde etkileyebilir. Önemli olan; her şeyin en iyisi olmak değil iyi olunacak alanların keşfedilmesidir. Böylece birey, ilerleyen zamanda meslek seçiminde kendisi için en uygun olanı seçmeye çalışacaktır.

Son olarak da çocuğunuzun öğretmeniyle belli aralıklarla görüşmeler yapmak çocuğunuzun okuldaki durumunu farklı bir gözle görmenizi sağlayacaktır, ihmal etmeyin. Klinik Psikolog- Sosyolog Müjgan Pekçetin “uzun süren korkular”ın okul fobisi haline dönüşmemesi için önemsenmesi ve mutlaka bir uzmandan destek alınması gerektiğinin altını çiziyor.

Çocuğunuz anaokuluna başlama yaşına geldiyse ve kafanızda soru işaretleri varsa  “Eyvah anaokulu yaşı geldi mi?” yazımızı okuyabilirsiniz.

 

 

Cevap yaz