- İstatistikler: 0
- Yayınlandı: 13 Şubat 2019
Bağlanmayı destekleyen oyunlar
Bağlanma son zamanlarda sıklıkla duyduğumuz bir kavram. Adından da anlaşılacağı gibi güvenli bağlanmanın temelinde, çocuğun güven duygusunun oluşması yatıyor. Bu yazıda, size o güvenin oluşumuna destek olacak oyun önerileri sunacağım.
Önerilere geçmeden önce oyun kavramını ele alarak başlayalım. Oyun; komik sesler çıkarmaktan, yanaklarınızı şişirerek yaptığınız balonu patlatmanızdan masa oyunlarına ya da bilgi yarışmalarına kadar uzanan geniş bir kavramdır. Çocuklarla her şey oyuna dönüşebilir. Her şey oyuna dönüştüğünde çocuklarla yapılan işler de eğlenceli hale gelebilir, eğlence ise hayatı kolaylaştırır. Çocuklarla ebeveynlerin etkileşimini içeren oyunların ise eğlenceli olmasının dışında bir artısı daha vardır. Oyunlar aracılığıyla çocuklar kendilerini bir ilişki içerisinde olmaları sayesinde güvende, önemli ve değerli hissederler. Çocuğumuzun kendini güvende, önemli ve değerli hissetmesi onu ömür boyu ruhsal hastalıklara karşı doğal bağışıklık sağlayacağı için ileriki yıllarda da sorunların üstesinden gelmesini kolaylaştırır. Bu harika haberden sonra bağlanmayı destekleyen oyunlara devam edebiliriz.
Komik Sesler
Bağlanmayı destekleyen oyunlar çocuğun doğumuyla başlar. Buradaki en basit oyun onun çıkardığı sesleri taklit etmektir. Seslerin taklit edilmesi, çocuğa duyulduğunu hissettirir. İletişim karşılıklı olarak devam eder.
Ce-e
Zaman içerisinde komik sesler çıkararak yapılan oyunlar, ce-e ile devam eder. Ce-e oyununun çok önemli bir işlevi vardır. Çocuklar –tam da ayrılık anksiyetesinin arttığı zamanlarda (9 ay civarı)- bu oyunu oynamaya bayılır. “Anne ortadan kayboldu ama geldi” mesajını en rahat aldığı andır bu. Annenin geri gelmemesinden korkan çocuk için çok rahatlatıcıdır. Bu küçük yaşlara özel oyundan daha uzun süre zevk almaya devam edecektir yavrunuz. Hatta bazen bebek gibi hissettirmek istediğimiz zamanlarda, basit bir ce-e oyunu ile “Hala sana bebek gibi bakıyorum” mesajını iletebilirsiniz. İyi haber çok yararlı olması, daha az iyi haber ise yıllar boyunca bu oyunu binlerce kere oynamaktan sıkılma ihtimalinizin olması..
Saklambaç
Ce-e oyunun bir üst versiyonudur. Saklanmak ve bulunacağından emin olmak harika bir duygudur. Hepimiz sevdiğimiz kişinin bizi bulmasından memnun oluruz. Çocuk için de güven oluşturan çok önemli bir oyundur saklambaç. Tipik oynama şekli ise çocuk saklanır, ebeveyn sanki her yeri aramış ve onu bulamamış gibi yapar, bulunca da büyük bir şaşkınlık ve sevinç yaşar. Bu durum çocuğu hem keyiflendirir hem de ebeveynine olan güvenini tazeler. Ünlü psikanalist Winnicott’ın dediği gibi “Saklanmak keyiftir, bulunamamak felaket.” Burada önemli olan arama süresini biraz uzatarak keyfi arttırmak ama sonunda mutlaka bulmak. Eğer çocuk çok beklerse bulunamadığını düşünüp ortaya çıkabilir, bu işin keyifsiz kısmı olur. Siz saklandığınızda ise çocuğun keyfini kaçıracak kadar saklı kalmamaya dikkat edin.
Rol yapma oyunları
Bu oyunlar, çocuğun gücü elinde tuttuğu bir oyundur. Özellikle zorla ilaç içirmek ya da muayene olmak istemediğinden dolayı direnen çocuklar için tedavi edici etkidedir doktorculuk. Zorla muayene edilen çocuk kendini güçsüz hisseder. Özellikle çocuğa zorla bir şey yaptırılan durumlarda hemen rol yapma oyunlarıyla çocuğun edilgen değil de etkin bir pozisyonda hissedeceği –yani doktor olacağı- oyunların kurulması çocuğa kendini tekrar güvende hissettirir. Sizi defalarca muayene eder, kulağınıza bakar, kalbinizi dinler… Bu onun kendini yenileme şeklidir. Bu duruma benzer şekilde diyelim ki zamanınız kısıtlı olduğu için giyinmek istemeyen çocuğunuzu acilen giydirmek zorundasınız ama o direniyor. Bunu sırayla yapmayı deneyebilirsiniz. Önce o sizin t-shirtünüzü çıkarabilir, sonra siz onunkini çıkarabilirsiniz. Burada zorla giydirilen olmaktansa sırayla giydirilen olmak arasında çok fark vardır. Sırayla olunca daha işbirlikçi davranabilir. Giyinmeyle ilgili bir oyun önerisini de çocuğun bebek gibi davrandığı oyunlar bölümünde bulacaksınız.
Çocuğun kendini güçlü hissettiği oyunlar
Bu oyun türünün çoğu sorunu hallettiğini düşünmekteyim. Mesela evde kovalamaca oynayıp çocuğu bir türlü yakalayamamak buna en basit örnektir. Mesela piknikte bir arıdan korkan çocuğunuzla eve geldikten sonra sizin “vızz” sesi çıkararak çocuğunuzun peşinde koştuğunuz, bir türlü yakalayamadığınız ve bu yakalamaca sırasında da beceriksizce davranıp eğlendiğiniz oyunlar yeni oluşmuş olan bu kaygıyı hızlıca eritecektir. Piknikte arı karşısında kendini güçsüz hissetmiş çocuğunuz evdeki “siz arı” karşısında eğlenceli ve güçlü hissedecektir. Ayrıca, çocukların zaten fiziksel olarak daha küçük ve daha güçsüz oldukları için hissettikleri yetersizlik hissini; yastık savaşı ya da size dokunur dokunmaz yere düşeceğiniz bir hacıyatmaz olduğunuz bir oyunla aşmalarına yardım edebilirsiniz. Çocuğun kendini güçlü hissettiği oyunların önemli özelliği burada rekabet yoktur, siz sadece eğlence amaçlı güçsüzü ya da beceriksizi oynarsınız, bu rolü yaparken de beraberce eğlenirseniz oyun hedefine ulaşır. Çocuğunuz sizin herhangi bir dokunmasıyla devrilmeyeceğinizi bilir aslında, sadece bunu yaparken keyif almak, abartmamak ve bol bol gülmek değerlidir. Bu oyun tipi özellikle çocuk saldırgan davranışlar gösterdiği zamanlarda çok etkilidir. Onun içinden gelen bu dürtüyü kontrollü bir biçimde size yansıtması rahatlamasını sağlayacaktır.
Saçmalamak
Çocuğunun kaygılandığı durumlarda kaygı verici olan nesneyi ya da olayı basitleştirmek için onunla biraz dalga geçmek iyi gelebilir. Mesela bir gösteri öncesi kaygılanan çocuğunuza rolünü bilerek hatalı ve komik şekilde oynamasını isteyip ona bu saçmalamada eşlik etmek ve bol bol gülmek gösteriyle ilgili endişelenen çocuğunuzun kaygısını azaltabilir. Başka bir örnek de fobilerle ilgili olabilir. Örümcekten korkan çocuğunuzla sadece örümcek sözcüğünü komik biçimlerde ve onlarca kere tekrarlayacağınız bir oyun oynayabilirsiniz. Sözcük çok tekrarlanmaktan ve komik şekilde telaffuz edilmekten çocuğunuz açısından eski korkutucu anlamından kurtulacaktır.
Bol hareketli oyunlar
Bol bol koşma, zıplama, atlama, dans etme, çığlık atma içeren yani fiziksel aktivitenin bol olduğu oyunlar çocuğu rahatlatır çünkü eğlencelidir. Mesela çok korktuğu bir durum karşısında titreyen bir çocuğunuzla akşam evde bir müzik açıp komik bir şekilde titreyerek karşılıklı dans etmek çocuğu rahatlatır. Ayrıca suyla oynamak, hem fiziksel bir aktivitedir hem de suyun rahatlatıcılığını da içerir. Stres atmak için çok işe yarar.
Çocuğun bebek gibi davrandığı oyunlar
“Sen benim gözümde hala çocuksun” der ya anneler yetişkin evlatlarına. Çocukken de “abla oldun” ya da “abi oldun” diyerek büyütürüz onları. Çocukların da bazen daha küçük olmaya ihtiyaçları olur. Bazen çocuklar kendiliğinden bebek gibi davranmak isterler. Bu basit bir şefkat görme isteği olabilir. Bu durumda ona bebek gibi davranmaktan çekinmeyin. Özellikle boşanma ya da kardeşin gelişi gibi durumlarda çocuk tekrar o minik halindeki gibi şefkatinizi isteyebilir. Bu durumda onu sanki bebekmiş gibi kucağınıza almak, bebek severmiş gibi komik sesler çıkararak ona sevgi göstermek sevgi bardağını doldurmada çok işe yarar. Diğer bir örnek de giyinmek istemeyen çocuğunuzu kucağınıza alıp “Bak seni bebekken nasıl giydirirdim göstereyim hadi” diyip bebekken giydirdiğiniz gibi giydirip sevebilirsiniz. Çok hoşuna gidecektir.
Bağlanmayı destekleyen oyunlarla ilgili daha çok bilgi almak için Aletha Solter’in “Oyun Oynama Sanatı” adlı kitaptan yararlanabilirsiniz.
Bu oyunları oynarken eğlenmeniz dileğiyle.