
- İstatistikler: 0
- Yayınlandı: 11 Ekim 2019
Çocukla kampa gitmek
Çocukla kampa gitmek sizin de hayalleriniz ve planlarınız içindeyse ama tereddütleriniz varsa bu yazıyı okumanızı tavsiye ederiz. Çocuklara ekoloji ve doğa dersleri veren ve onların içine bir damla da olsa doğa sevgisi bırakmak için çalışan Hakan Türkkuşu çocukla kampa gideceklere önerilerini yazdı.
Birçok kişi çocuklar ile değil hafta sonu kamp yapmak, bir saatlik yola
çıkarken bile düşünür. Haksız da değillerdir ama gerektiği gibi hazırlanılırsa o
hafta sonu hem sizin, hem de çocuklar için unutulmaz olacaktır.
Küçüklerle, özellikle de okul öncesi yaş grubundaki çocuklarla kampa
gideceklerin bu hazırlık sürecinde daha da titiz davranması gerekiyor. Kamping
alanları genel olarak deneyimli kamp severler veya kalite-konfor aramayanlar
içindir. Çocuklar söz konusu olduğunda gereksinimlerin artacağı göz önünde
bulundurulmalıdır.
Genç bireylere birer kampçı adayı olarak doğayı sevdirmek için glamping bir
ara tercih olabilir. Bu ara çözüm, deneyimsiz anne ve babalar söz konusu
olduğunda daha da çok işe yarayacaktır. Glamping konusunu bir başka
yazımda anlatacağım ama şu aşamada doğayı seven ve konfor arayanların
tercihi olduğunu bilmek ilk aşamada merakı giderecektir. İngilizce
“büyüleyici” veya “göz kamaştırıcı” anlamına gelen “glamorous” sözcüğü ile
kamp yapmanın karşılığı olan “camping” sözcüğünün bir arada kullanımıyla
ortaya çıkan bir kavramdır glamping. Tam Türkçe karşılığı olmasa da lüks
kamp denebilir. Türkiye’de de hızla yaygınlaşmaktadır.
Nereye gitmeli, nerede kamp yapmalı?
Çocuklarla ilk kamp deneyimi için mutlaka bir B Planı yapmalı. Çadırda işler
istendiği gibi gitmezse bir bungalov ya da binada konaklama olanakları
önceden araştırılmalı.
Doğanın sunduğu güzellikler arasında bana her zaman tatlı su ile tuzlu suyun
birleştiği yerler cazip gelir. Flora ve fauna hem çok farklıdır, hem de iç içedir.
Gökova yakınlarındaki Azmak bu açıdan çok güzel bir ortamdır. Doğa vardır,
5-10 dakikalık mesafede gerek duyulabilecek her tür konaklama olanağı da
mevcuttur. İğneada longozu ise İstanbul’a yakın, yazı ayrı kışı ayrı güzel bir
doğa harikasıdır.
Çocuklar için oksijenin bol olduğu irtifa kampları, özellikle yaz aylarında son
derece öğretici ve eğlencesi bol bir deneyim sunar. Uludağ veya Ilgaz,
ülkemizin en iyi ormanları ile ev sahipliği yapmaya hazırdır. Yüksek yerlerde
kamp yaptığınız mevsim yaz da olsa güneşin battığı an kışın geri geldiğini
düşünebilirsiniz. Giyim ve soğuktan korunma konusunda mutlaka
öngördüğünüzden daha fazlasıyla yola çıkmanızda yarar vardır.
Daha yumuşak bir kamp deneyimi için Yedigöller, Mudurnu ve Gebze
taraflarında kamp yapabileceğiniz pek çok yer vardır. Göl kıyısı, orman yanı ya
da doğada tercih edeceğiniz herhangi bir yer size aradığınız her tür ortamı
sunacaktır.
Kampçı adayı kendi işini kendi görmeli…
Kendi adıma çocukların ilk kamp deneyiminde etrafı çitle çevrili, elektriği ve
suyu olan, doğallıktan uzaklaşıp tesise dönüşen kamping alanlarını hiç
önermem. Hazır ne kadar çok imkan (mutfak, ocak, duş vb) ve/veya hizmet
(market, büfe, cafe, restaurant vb) varsa kampçılıktan o kadar uzaklaşılır. Şehir
yaşamının zayıf bir taklidi söz konusu olur.
Kamp, herkesin katıldığı bir iş bölümüdür. Birlikte çalışmayı gerektirir. Herkes
kendi çantasını hazırlar, kendi malzemesini toplar. Başarılı bir kamp o
kamptaki herkesin ortak çabasının neticesidir ve herkes için unutulmazdır. Hep
birlikte toplanan küçük dallar, varsa kozalaklar, daha kalın yakacaklar, güvenli
bir ateş için hazırlanacak ocak için gereken taşlar hep elbirliğiyle yapılacak
işlerdir.
El değmemiş ya da ayak basmamış yerler bana göre en ideal olanıdır. Mevsim
ve coğrafya gözetilerek, gereksinimler iyi düşünülerek götürüleceklerin listesi
hep birlikte hazırlanmalıdır. Herkesin taşıyacağı çanta da dikkatle seçilmelidir.
Bu çantaya nelerin girebileceği, ağırlığının taşıyana uygun olup olmadığı
dikkatle hesaplanmalıdır. Bu çanta ile prova, en doğru düzenlemeyi yapmanızı
sağlayacaktır. İlk aşamada gerekli olduğu sanılanların bir kısmından da bu
aşamada vazgeçilecektir. Bu kampçının öğrenecekleri ve edineceği deneyimler
listesinde ilk sırayı alır. Sadece en gerekli malzemeyle hazırlanacak çanta, en
üst seviyede deneyim için de kapı aralayacaktır. Fazla ağır bir çanta, o
deneyimi eziyet haline getirebilir ya da hafif olsun diye en gerekli eşyaların
eksikliği keyif kaçırabilir.
Doğru hazırlanan ve rahat taşınabilen bir çantayla yürüyüş, yeri geldiğinde
kayalardan ya da küçük akarsulardan geçmek her zaman eğlenceli olacaktır.
Uygun bir kamp alanının geçici yerleşim yeri olacağı düşünülecek olursa
arazinin eğimi, hakim rüzgarın yönü, suya yakınlık, hem ısınmak hem de
ortalığı aydınlatmak için yakacak malzeme bolluğu ya da azlığı gibi pek çok
detay önem kazanacaktır. Her kampçı için hava, toprak, su ve ateş çok ama çok
önemlidir.
İlk kamp, tıpkı ilk aşk gibi unutulmaz!
Nereye, ne zaman gidileceğinin belirlenip malzeme listesi hazırlamak ilk
aşamaysa, genç kampçının fazla zorlanmadan bu malzemenin ne kadarını
taşıyabileceği ve bu ağırlıkla ne kadar yürüyebileceğini belirlemek de ikinci
önemli aşamadır. Üçüncü aşama ise kamp alanı için uygun yer seçimi ve
yerleşimdir. Çadırın yönü, ocağın yeri önemlidir. Dördüncü aşama ise kamp
boyunca toplayacağınız ve yanınızda eve götürebileceğiniz hatıralardır. Dere
kıyısındaki çakıl taşları veya ormanın derinliklerindeki kozalak veya
palamutlar size hep o kampı hatırlatacaktır. Topladığınız yapraklar belki de ilk
koleksiyonunuzu oluşturacak, kendi doğal ortamlarında izlediğiniz yabani
hayvanlar belki de kafanızda ilk canlı-belgesel olarak yer edecektir. Elbette
unutulmaz anılarla birlikte bütün bunlar ilk kamp deneyiminizi unutulmaz
kılacaktır. Karar verip yola çıktıktan sonra eve dönene kadar yaşayacaklarınız sizin en
değerli anılarınız olacak, çocuklarda olduğu kadar büyüklerde de kendine
güven duygusunun gelişimine katkı sağlayacaktır.
İlk kampınızın tıpkı “ilk aşk” gibi unutulmaz olması dileklerimle…